ESHABI KEHF(YEDİ UYGURLAR)
Dünyanın birçok yerinde mekan bulan “Yedi Uyurlar” inanışının Anadolu’daki en önemli merkezi
Tarsus’taki Eshâb-ı Kehf Mağarasıdır. Zamanı kesin bilinmeyen olayın hem Müslümanlar hem de
Hıristiyanlarca anlatılması ve Kuran-ı Kerimde Eshâb-ı Kehf suresi adıyla yer alması bu yerin önemini
belirlemektedir.Olay bugün değişik şekillerde anlatılsa da özünde yıllarca inançlara gösterilen baskıya
Tarsus eşrafından yedi gencin karşı koyması yatmaktadır! Bu anlatımlarda değişmeyen bir başka nokta
ise, Encülüs Dağındaki bir mağaraya sığınan Meksemlina, Yemliha, Mislina, Mernuş, Debernuş, Şazenuş,
Kefeştatayyuş isminde yedi genç ile köpekleri Kıtmır’in 309 yıl uyumalarıdır. Hikayenin belgelenmesi
Yemliha’nın Tarsus’a gönderilmesiyle gerçeğin ortaya çıkması arasında gelişmektedir. İsimler Hıristiyan
versiyonunda Maksimyanus, Malkus (Margus), Martininanus, Konstanitnos, Dionisyus, Yuhanis ve
Süresiyu şeklinde değişmektedir.Anadolu insanının inançları arasında önemli bir yer bulan Eshâb-ı Kehf
Tarsus’un 12 km. kuzeyinde yer almaktadır. Encülüs Dağı eteklerinde doğal bir çöküntünün mağara
şeklini aldığı yaklaşık 200 m2 lik kapalı bir alandan oluşmaktadır. Aşağıya bugünkü yürüyüş zemininden
15 basamaklı bir merdivenle inilmektedir.Mağaranın hemen üzerinde bir cami yer almaktadır. Sultan
Abdülaziz’in annesi ........Sultan’ın vekil tayin ettiği şehir müftüsü Ahmet Efendi tarafından M. 1872
tarihinde inşa edilmiştir. Camiye sonrada üç şerefeli bir minare daha eklenmiştir. Alan son yıllarda yapılan
düzenlemelerle Tarsus’un önemli bir turizm merkezi haline gelmiştir.St. Paul'un Hıristiyanlık kurallarını
yaydığı tarihlerden uzun bir süre sonra, Arap kaynaklarında Takyanus olarak geçen (Diocletianus?) Roma
İmparatoru Tarsus'a gelmiş ve çok tanrılı dönemde tek tanrıya inandıkları için bu gençleri huzuruna
çağırarak, onlara Roma dinine bağlı kalmalarını, aksi taktirde kendilerini öldürteceğini söylemiştir. Tek
tanrıya inançlarından vazgeçmek istemeyen bu gençler, İmparator tarafından verilen bir kaç günlük
zamandan yararlanarak Tarsus yakınlarındaki bu mağaraya sığınmışlar ve orada mucizevi bir şekilde 309
yıl süren bir uykuya yatmışlardır.
İçlerinden ilk uyanan Yemliha, yiyecek almak için kente gittiğinde,
elindeki paranın çok eski olduğu ve anlattıklarının akla uygun olmadığı anlaşılınca, şehir halkı onunla
beraber mağaraya gider. Ancak mağarada yedi yavru kuşun tünediği bir yuvadan başka bir şey
göremezler.Bu sonuç İslami versiyonda ise şöyledir. Mağaraya gelenler, içerde altı kişinin namaz kıldığını
görürler. Yemliha dışardakileri bırakıp mağaraya girer ve ondan sonra yedisi de görünmez olurlar.A.
Akagündüz, Y. Baş, R. Tekin, O. Kaşıkçı'nın hazırladıkları bir akademik çalışmaya göre: yazarlar, busöylenceyi Kuran'ın Kehf suresinin 9-26 ayetlerinin açıklamasıyla ele almışlardır. Ayrıca 34'ü Türk-İslam,
2'si Batılı olmak üzere 36 kaynağın sonuçlarına göre yayınladıkları kitapta, bu söylencenin yeri,
Tarsus'daki Eshab-ı Kehf olarak gösterilmektedir. T. A. Çağlar, bu konuya farklı bir bakış açısı ile
yaklaşarak, olayın geçtiği söylenen yerdeki konik dağ yapısını bir dağ kültü, isimlerin ise "nuş ve yüş"
şeklinde ekler almasının, İslami veya antik olmaktan çok Labarnaş veya Hattuşaş gibi Hitit, Luwi veya Que
kökenli olabileceğini öne sürmektedir. Bu durumda yeri ve kime ait olduğu tartışmalı olan bu söylencenin
dikkat edilmesi gereken farklı bir versiyon daha ortaya çıkmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder