GÜLEK KALESİ
"Boğaz yeri, güzel geçit" manasına gelen Gülek’in içinde bulunduğu bölgeye ilk çağlarda "Kilikya"
denilmekte idi. Gülek boğazı, Kilikya’ya iç bölgelerden girilen bir geçit olarak kullanıldığında ilk çağ ile ilgili
hemen hemen bütün eserlerde "Kilikya kapıları" olarak kaydedilmiştir.Makedonya Kralı İskender, MÖ 333Yılında Anadolu’ya girmiş ve hızlı ilerleyerek Toroslara kadar gelmiştir. İskender’in ölümünden sonra
bölge Selevkoslar ve Mısırlılar arasında sık sık el değiştirdi. Daha sonra bölgeye Romalılar hakim oldu.
Romalılar Kilikya eyaleti olarak bölgeyi kendilerine bağladılar. Bu eyaletin merkezini de Tarsus yaptılar.
Romalılar M.S. 395’te 2’ye ayrılınca Gülek ve çevresi Doğu Roma’nın yani Bizans’ın hakimiyeti altına girdi.
Bizanslılar burada Hins Bwls adlı bir yerleşim yeri meydana getirdi.652-653 yıllarında, İslam halifelerinden
Muaviye zamanında Gülek Boğazı ve çevresi Müslümanların eline geçti. Muaviye, Boğaz üzerine küçük bir
kale yaptırdı.
Ancak bu kalenin XII. Yüzyıl ortalarında yapılmış olabileceğini yazan kaynaklar da mevcuttur.
Abbasi Halifesi Harun Reşid zamanında bölgeye akınlar devam etmiş ve Horasandan getirilen 3000 kişilik
,ilk Türk kafilesi Çukurova’da ki müstahkem kalelere yerleştirilmiş olabilir.861 yılında Bizanslılar bölgeye
tekrar hakim oldular. Bizans Kralı Nikephor zamanında Çukurova Ermenilerin eline geçince Ermeniler
Kilikya kelelerine yerleşmeye başladılar.1083 yılında Kutalmışoğlu Süleyman Şah Çukurova’daki
Ermenileri itaat altına aldı. Bu tarihten itibaren bölgeye Türkmen akını hız kazandı. Bölgeye gelen bu
Türkmenlerin yardımıyla da 1375 yılında Meklüklüler tarafından Ermeni prensliklerine tamamen son
verildi.1516 Mercidabık ve 1517 Ridaniye savaşlarında Memlüklüler yenilerek yıkıldı ve Çukurova ile
birlikte Gülek ile çevresi de Osmanlıların eline geçti. Bu tarihten sonra bölge Osmanlıların hakimiyetinde
kaldı.Gülek (Külek) Osmanlıların bölgeyi fethettiği sırada Kusun’a bağlı bir kale durumunda idi. 1519
yılında yapılan bir tahrire göre Gülek Kalesinde 183 evli 39 bekar gayri müslim nüfusu olduğu
belirtilir.1832 yılında Gülek ve çevresi Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa
tarafından ele geçirildi. Adana’nın önde gelen bazı aileleri de İbrahim Paşa’ya destek verdiler. İbrahim
Paşa, Gülek Boğazını korumak için Tekir’de tabyalar yaptırdı. Gülek Boğazını toplarla patlatarak genişletti.
1838’den sonra İbrahim Paşa ordusuyla birlikte bölgeden çekilmeye başladı. Bölgeye Osmanlılar hakim
oldular. 1848-1849 yıllarında aşiretleri merkezi otoritenin kontrolü altına almak için bir takım iskan
çalışmaları yapıldı. Bu çerçevede Tecirli aşiretine mensup 50 tane Ankara ve çevresinden alınarak Gülek’e
yerleştirildi. 1870 salnamesinde Tarsus’a bağlı bir nahiye olarak görülen Gülek, bu durumunu 20. yüzyılın
başlarına kadar korudu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder